Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yumurta saati | egg timer n. | ||
I think I'll give Tom an egg timer. Sanırım Tom'a bir yumurta saati vereceğim. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | yumurta haşlamada kullanılan küçük bir kum saati | egg-glass n. |